İstanbul’da sahur ne zaman? 4 Nisan Pazartesi İstanbul’da sahur saat kaçta biter?
İstanbul İstanbul’da 4 Nisan Pazartesi günü sahur saati ne zaman ve sahur saat kaçta biter soruları Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sıkça sorulmaya başlandı. Sahur vaktini bekleyen vatandaşların merakı için detayları masaya yatırdık. Peki, İstanbul sahur zamanı ne zaman? 4 Nisan Pazartesi İstanbul’da sahur saat kaçta biter?
SAHUR NEDİR, SAHUR NEDEN YAPILIR?
Sözlükte “sabahtan önceki vakit, gecenin son üçte biri” anlamına gelen seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahur (sehur, suhur), oruca hazırlık olarak şafaktan önce yenen yemeği ifade eder. Bazı hadislerde bunun için “ekletü’s-sehar / ekletü’s-suhur” tabiri kullanılmaktadır. Sahur kelimesi birçok hadiste geçmektedir (Wensinck, el-Muşem, “?vm” md.). Tefsir, hadis ve fıkıh kaynaklarının verdiği bilgilere göre, oruç yasağı başlangıçta gece başlamasına rağmen, Bakara süresinin 187. ayetinin bu süreyi sabaha kadar uzattığı, sahura izin veren başlıca meşruiyet delilinin Hz. Bu âyet-i kerimede, “Sizin için siyah iplik sabahtan ayırt edilinceye kadar, beyaz iplik sizin için ayırt edilebilir hale gelir. “Alabildiğince yiyin, için” anlamına gelen ve sahura kalkmanın dinen teşvik edildiğini gösteren kısımdır. oruçlunun sahur yemesinin mendup olduğu konusunda İslam âlimleri ittifak etmişlerdir (İbnu’l-Münzîr, s. 104).
“Sahura kalkın çünkü sahurda bereket vardır” sözleriyle sahura teşvik eden Hz. Peygamber (Buhârî, “?avm”, 20; Nesâî, “ıyâm”, 18-19, 24; Tirmizî, “?avm”, 17)’nin sahura önem verdiği görülmektedir. Bazı hadislerde sahurdan bir yudum su ile de olsa tam anlamıyla vazgeçilmemesi tavsiye edilmektedir. alışveriş merkezi”, 17; Nesai, “ıyâm”, 25-26). Bütün bu deliller dikkate alındığında fakihler sahura kalkma kararının sünnet olduğu sonucuna varmışlardır. Mendub ve müstehab, fıkıh yolundaki geniş mânâları ile nisbetlidir.Bazı hadislerde geçtiği gibi (İbn Mace, “ıyâm”, 22), sahurun bedeni doyurma amacı olduğu açık olsa da Oruç tutabilmek için sahura kalkan müminin asıl gayesi Hz. Allah.
Sahurun Müslümanların orucunu Ehl-i Kitabın orucundan ayıran bir özellik olduğunu bildiren hadis (Müslim, “?ıyâm”, 46; Ebu Dâvûd, “?avm”, 16; Nesai, “?ıyâm” , 27; Tirmizi, “Şavm”, 17) açıklanırken, bunun önceki ümmetlere göre Müslümanlara sağladığı bir kolaylık olduğu ve bu nedenle sahura Kitap Ehli’nden farklı davranarak kalkmanın mana olacağı belirtilmektedir. bu nimete şükretmek. Sahuru son vakte kadar uzatmanın, iftarı ilk vakitte kılmanın ve namazda sağ eli sol ele koymanın peygamberlerin özelliklerinden olduğu rivayeti (el-Muvaşaa, “?a? rü’?-?alât”, 46; Abdullah b. Yusuf ez-Zaylai, II, 470), daha önceki hadislerle çelişiyor gibi görünse de, muhtemelen umumî hadislerden dolayı, konunun eserlerinde bunların uzlaştırılması vurgulanmamıştır. Birinci hadisin kabulü, ancak ikinci hadisin rivayeti ile ilgili meseleler vardır. Örneğin Tahavi ikinci hadisi (Şer?u Müşkili’l-âs_âr, I, 417-421) içermezken, Kâsânî izaha girmeden her ikisini de aktarır (Bedâ?i?, II, 105). İbnbidin’in bu duruma ilişkin yaptığı tefsirden (Reddü’l-mu?târ, II, 420) yararlanılarak, önceki ilahi dinlerde sahur varken bir süre sonra terk edildiği söylenebilir. Buna göre birinci hadis-i şerifte, Resûlullah’ın, devrinin Yahudi ve Hıristiyanlarını kastetmiş olması mümkündür. Şah Veliyyullah’ın sahurda rahmet olduğunu bildiren hadis-i şeriften hareketle sahurun faydalarını anlatırken ortaya koyduğu görüş bu yorumu desteklemektedir: Sahur yemeği ile bir yandan vücudun oruca dayanma gücü sağlanırken, diğer yandan insanların dini karmaşıklaştırma ve dinin farzlarında değişiklik yapma çabaları, daha dindar olma çabasıyla engellenmektedir. Bu mümkün. Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz, bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın orucu arasındaki temel farkın sahur yemeği olduğunu bildirmiştir. Bu sözde Kitap Ehli’nin dinlerini tahrif ettiklerine dair bir işaret vardır. Bunların karşısında olmak, dinin aslının korunmasına katkıda bulunmak demektir (?üccetullahi’l-baliga, II, 52). İki hadisin manalarını uzlaştırmak için, Allah Resûlü’nün kendi ümmetinden (kendisine farz, haram veya helal kılınanlardan) ayırdığı durumlar olduğu gibi, diğer peygamberlerin de ihtilafa düştüğü izah edilebilir. sahur konusunda kendi ümmetlerinden.
Sahur, fakihlerin çoğunluğuna göre gecenin son yarısının başlangıcı ile bazı Hanefi ve Şafiilere göre gecenin son altıda birinin başlangıcı ve sabahın ortası arasında geçen süredir. Şafak sökmek veya fecirden kasıt, sabah namazına başlamak ve oruca başlamaktır (bu vakitle ilgili hadis ve yorumlar için bk. FECİR). Hz. İbn Ümmü Mektum’un okuduğu sabah namazından önce Bilal-i Habeş namazının teheccüd namazına veya oruç tutmak için sahura kalkacakları uyandırmak için ezanın okunmasına engel olmadığını bildiren hadis-i şerifte Hz. “?avm”, 17; Ebu Davud, “avm”, 18), sahura kalkmayı teşvik etmenin yanında, sahuru olabildiğince geciktirmenin uygun olduğu anlamını da içermektedir. Peygamber’in sahur uygulamalarıyla ilgili rivayetler de bunu destekler nitelikte olup, sahur yaptıktan kısa bir süre sonra (elli âyet okunabilen) sabah namazını kıldırdığı hepsinden anlaşılmaktadır (Buhari, ” ?avm”, 20, “Taheccüd”). “, 8; Müslim, “ıyâm”, 47; Nesâî, “ıyâm”, 20-22). Bu konudaki delilleri değerlendiren fakihler, sahuru son vakte kadar terk etmenin müstehab olduğu kanaatine varmışlardır. Ancak bu karar imsak vakti ile sınırlıdır; vaktin gelip gelmediği konusunda şüphe varsa, yemek ve içmek mekruh olur (bu konuda karşılaşılabilecek bazı durumların hükümleri için bkz. İMSAK; ORUÇ) Fakihlerin çoğuna göre -oruç tutmamaya niyet yoksa- sahur yemeği oruca niyet yerine geçer, Şafii mezhebinde sahura kalkmak niyet yerine geçmez.
4 Nisan Pazartesi İSTANBUL SAHUR SAAT KAÇTA?
4 Nisan Pazartesi İstanbul sahur saati: 05:09