Burdur’da sefer yapan özel halk otobüsü şoförünün, bir yolcunun kendisine silah göstererek tehdit etmesi kameraya yansıdı.
Kentte Özel Halk Otobüsleri Kooperatifinde otobüs şoförlüğü yapan ve geçtiğimiz çarşamba günü Çendik köyüne gezi yapan Arif Sayın, halk plajına vardığında bir yolcuyu biniş kartını yazdırması konusunda uyardı.
SB sürücünün yanına gelerek ceketinin cebinden silah çıkardı ve sürücüye gösterdi. Daha sonra SB kartını yazdırdı ve oturdu.
Silahı sürücüye gösteren yolcunun söyledikleri, otobüsün güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Görüntülere göre SB, otobüsün arka koltuğundan kalkıp ön tarafa geliyor. Diğer yolcuları selamladıktan sonra ceketinin cebinden silah çıkarıp, “Şoförü öldürürsem kaç yıl acı çekerim?” silahı cebine koyuyor ve şoföre “Bana son dileğini söyle” diyor.
Sürücü Sayın, olayın ardından polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Jandarma ekipleri tarafından yakalanan ve silahın oyuncak olduğunu söylediği öğrenilen SB, ifadesinin ardından polisten serbest bırakıldı.
Otobüs şoförü Sayın, gazetecilere yaptığı açıklamada, bazı kişilerin ücret ödememek için zorluk çıkardığını söyledi.
Bir yolcunun kendisini silahla tehdit ettiğini belirten Sayın, yolcunun 65 yaş bedava kartıyla otobüse bindiğini ancak kartın şehirde geçerli olduğunu belirterek, yolcuya kartını basması konusunda uyarıda bulundu. Köy gezilerinde belirli bir duraktan sonra fiyat.
Sevgili, “Şoförü öldürürsem kaç yıl alırım?” dedi. Diğer yolcular ise ‘Amca, müebbet hapis alacaksın’ dediler. Kafamı çevirdiğimde namlu bana doğru bakıyordu. ‘Son dileğin nedir, arzun?’ diye sordu. Silahı tekrar cebine koydu. Hiçbir tepki vermedim. Sakin bir şekilde yoluma devam ettim.” sözlerini kullandı.
Silahı gördüğü anda tedirgin olduğunu vurgulayan Sayın, “O an panikleseydim kaza yapabilirdim. Birilerinin ölümüne sebep olabilirdik. Her türden insanla karşı karşıyayız, bunlar var” dedi. bize bıçak çekenler var, kavga ederek bizi kışkırtmaya çalışanlar var. Biz topluma kamu hizmeti yapıyoruz. Yolcuların canı bize emanet ama umurumuzda değil.” “Canımız kime emanet? Nasıl ki hastanelerde şiddete maruz kalan doktorların can güvenliği artırılıyorsa, ben de tüm meslektaşlarım adına can güvenliğimizin sağlanmasını istiyorum. O an kovacağını düşündüm. Silah varsa arkamızda sevdiklerimiz var. Sonuçta araçta can taşıyoruz. Yolcunun canı bizim için canımızdan daha değerli.” dedi.
